Tüketiciler gıda satın alırken giderek daha fazla seçim yapıyor ve sürdürülebilir, verimli ve sağlıklı ürünleri tercih ediyor. Zeytinyağı satın almak sadece insanların sağlığına değil aynı zamanda gezegenin sağlığına da faydalıdır.
Kalıcı Bitkilerin Faydaları
Zeytinyağı, en sık satın alınan yemeklik yağlara (soya fasulyesi, kanola, mısır, ayçiçeği ve yer fıstığı) göre önemli sürdürülebilirlik faydalarına sahiptir çünkü bu yağlar yıllık mahsullerden üretilirken, zeytinler uzun ömürlü, kalıcı bir mahsuldür.
66 ülkede ve beş kıtada yetiştirilen zeytinyağı ağaçları dünyanın tropik olmayan en büyük kalıcı mahsulünü oluşturuyor. Her yıl ekim gerektirmeyen ürünler olan kalıcı ürünler, çeşitli nedenlerden dolayı çevreye faydalıdır:
Toprak Yönetimi
Soya veya mısır gibi yıllık bitkilerin topraktaki besin maddelerini zamanla topraktan sürme, dikme ve hasat etme işlemi, üst toprağın erozyonuna neden olur. Düzenli olarak işlenen topraklar gübre veya enerji gibi daha fazla girdi gerektirir. Buna karşılık, araştırmacılar çok yıllık tarlaların, topraktaki mikrop çeşitliliğinin artması nedeniyle doğal olarak toprakta daha fazla besin maddesi içerdiğini buldu. Toprak mikropları, nitrojeni “sabitleyerek” ve besin maddelerinin alınmasına yardımcı olarak atmosferden nitrojeni çekebilir.
Su Yönetimi
Kalıcı mahsuller, suyu yıllık mahsullerden daha iyi yönetir. Araştırmacılar, kalıcı mahsullerin toprağın daha derinlerine ulaşan köklerinin olduğunu ve bu da mahsullerin sulamaya gerek kalmadan daha fazla su emmesine olanak sağladığını gözlemledi. Ayrıca kalıcı mahsuller, çiftçilerin toprağın sıkışmasını ve suyun yüzeyden akmasını önlemesine yardımcı olur. Zeytin ağaçları kuraklığa dayanıklıdır. Kışları ılıman, yazları uzun ve sıcak geçen iklimlerde en iyi şekilde büyürler. Dünyadaki zeytin bahçelerinin yüzde yetmişi sulama suyu olmadan yağmurla beslenmektedir.
Karbon Emici/Dengeleyici
Pek çok mahsul atmosferimizden karbon yakalamaya yardımcı olabilir, ancak kalıcı mahsuller, yalnızca hasada kadar karbon yakalayan sürülmüş mahsullerin aksine, bunu yıl boyunca yapma avantajına sahiptir. Çok yıllık bitkiler, yıllık bitkilerden 7 kat daha fazla kök kütlesine sahiptir ve bu da karbon yakalama konusunda daha büyük bir fırsat sağlar. Ağaçlar her yıl yeni büyümeyle karbonu ayrıştırır. Ağaç büyüdükçe dokusunda tutarak daha fazla karbon depolar. Bir hektar zeytin ağacı bir kişinin yıllık karbon ayak izini iptal eder.
Biyoçeşitlilik
Palmiye veya hindistancevizi gibi tropik ürünler de kalıcı ürünlerdir, ancak bunların küresel biyolojik çeşitlilik üzerinde önemli olumsuz etkileri vardır ve tehdit altındaki en az 193 türü etkilemektedir. Bunun nedeni palm ve hindistancevizi yağının, zengin çeşitlilik ve birçok benzersiz türün bulunduğu tropik bölgelerde yetiştirilmesidir. Buna karşılık, zeytin bahçelerinin tarımsal zararlıların düşmanları için çeşitliliği ve yaşam alanlarını desteklediği bulunmuştur. Sık sıralar halinde ekilme eğiliminde olan yıllık mahsullerin aksine, zeytin ağaçlarının yetiştirilmesi daha fazla toprak örtüsüne ve/veya birlikte ekime olanak tanır. Bu durum, hayvanlar için de doğal ortamın biyolojik çeşitliliğini arttırır ve herbisit ve böcek ilacı kullanımına olan ihtiyacın önemli ölçüde azalmasına veya ortadan kalkmasına neden olur.
Diğer sürdürülebilirlik hususları
Çöl Yeşillendirme
Çöl yeşillendirmesi, çöl topraklarının tarım için ıslah edilmesi kavramıdır. Çöl yeşillendirmesi, yerel topluluklar için ekonomik fırsatları, gıda verimini ve gıda güvenliğini artıran sürdürülebilir tarımı geliştirir. İsrail’deki Ben Gurion Üniversitesi, 10 yıl önce Negev çölünde çöl yeşillendirme araştırma projesini başlattığında, BGU Jacob Blaustein Çöl Araştırma Enstitüleri’nin yöneticisi, çöl yeşillendirme projesi için ideal ana ürün olarak zeytin ağacını seçti. Günümüzde zeytin dünya genelinde çöl bölgelerinde yetiştirilmektedir.
“Temiz” Üretim Yöntemleri
Bitkisel ve tohum yağlarının çoğu, fosil yakıtlardan üretilen ve enerji yoğun olan yüksek ısı gerektiren heksanla ekstrakte edilir. Buna karşılık tüm zeytinyağı, solvent kullanılmadan mekanik olarak ekstrakte edilir ve sızma zeytinyağı, düşük sıcaklık koşulları altında üretilir.
Genetiği Değiştirilmiş Mahsuller
Kanola, soya ve mısır yağları neredeyse her zaman genetiği değiştirilmiş ürünlerden yapılır. Zeytinyağı ise aksine her zaman GDO’suzdur.
Kaynak:
Perennial Policy Brief, the Food and Agriculture Organization of the United Nations (FAO)
Frequent tillage and its impact on soil quality
Claim that coconut oil is worse for biodiversity than palm oil sparks furious debate